Derledim,yeniledim...

Atmadıkça iflah olmayacağım, bunu bile bile niye uğraşıyorsun diye soruyorum kendime. Bugün güya canım hiç bir şey yapmak istemiyordu ama nasıl akşam olduğunu anlamadım. Önce bu kaplumbağa sabunluk geçti elime çekmecelerin birinde,çıplak görüntüsünü pek sevmedim oysa kaplumbağayı çok severim ama soğuk ve çirkin geldi bu nedense üstü birşeylerle kapanmalı diye düşünürken eski adıyla 1 ytl ciden aldığım deniz kabuklarım geldi aklıma, bir küçük balık sabun, bir tuf deniz minaresi, biraz kuru dal, bir tahta gül ile yazlıktaki banyo için bir derleme yaptım. Gidene kadar hepsi dağılır bunların strechle kaplamaya üşendim, deniz kabuklarının durduğu ambalajı itina ile söküp onuda giydirince hazır alınmış gibi oldu:)

:))

Sonra baktım aynı çekmecenin derinlerinde el yapımı haldeki bu kutu dağılmış duruyor, elime alınca daha da dağıldı.Kemik mi fildişi mi pek anlamadım ama el yapımı olduğu kesin, hadi dedim işe koyulmuşken ona da el at. Attım atmasına da japon yapıştırıcısının ucunu açmaya çalışırken öyle bir elime döküldü ki, ellerim bileklerime kadar japon yapıştırıcısına bulandı. 20 dakikamı almadı bu kutuyu yeniden eski haline yakın bir hale getirmek ama 3 saatte temizleyemedim ellerime bulaşan japon yapıştırıcısını, ne aseton kaldı sürmediğim ne ponza taşı sonunda makasla kazıdım adeta halende yer yer kabuklar kaldı:(, ne menem şeymiş yaaa...

Sen misin canı bugün hiç bir şey yapmak istemeyen, ne demişler şeytan azapta gerek:)))