Yüz'er yüz'er yıllar geçmiştir, dünyanın ve dünyalının doğası gereği bu bir avuç insan aslında artık yaşamamalıdır ammm-maaa, amması var. Sarayda bu insanların yaşandığı yüzyılda yani olayların gerçekleştiği dönemde hiç kimse eceli ile ölebilememiştir. Entrikalar, entrikalar saraya hasbelkader giren, saray kapısından burnunu uzatan tüm erkeklerin kafasını yemiştir. Bu yüzden saray'da Sülüman dışında artık hiç erkek kalmamıştır. O neden yaşıyor o da bilinmemektedir. Geriye kalan kadınların büyük bir çoğu hatta neredeyse tamamı eli kanlı katiller, caniler, günahkarlardır eee yani kimler olacak bunlar, tabii ki haremin has kadınları ve cariyeleridir, yani bir vesile ile saray'a çocuk olarak girmiş katillik mertebesine 17 sine gelmeden erişmiş hatunlardır.. Tanrı normal şartlarda onların da her fani gibi canlarını alacak ve onlar da ölümü tadacaklardı ama cennete koysa cennetlik değillerdi, cehenneme vizesiz koysa ki bunu kıyamet gününden önce yapamazdı orayı da karıştıracaklarını çok iyi biliyordu. Yine rahat durmayacaklar incir çekirdeğini doldurmayacak sebeplerden kan dökmeye devam edeceklerdi. Bu nedenle sarayda kalmalarına göz yumdu ve varsınlar orada birbirlerini yesinler ben bir çözüm bulana kadar diye bu büyük sorunu öteledi. Sarayın kapıları bir daha açılmamak üzere üzerlerine böylece kapandı. Dış kapı kulluğu görevi Kurtlar Vadisi Serisi oyuncularına verildi ki dışarıdan gelecek her türlü tehlikeye karşı can siperhane görev yapmakta ve bol bol biber gazı kullanmaktaydırlar. İç kapı kulluk görevi ise kırmızı cübbeli korumalardan alınmış Behzat C ekibine verilmiştir. Böylelikle Saray'ın etrafında kuş uçarken bile dikkatli uçmaktadır..
Ve bir müjde ki ne müjde!!!Nebahat Çehre yani hırçın Valide Sultanımız bile başlı başına vefat ettikten sonra gittiği yerde sorun teşkil ettiğinden , o da diriltilmiş ve saraya konmuştur. Böyle böyle gerektikçe başka dirilişler de olabilecektir haberiniz ola ki şaşırmayınız bu duruma, bakla falı öyle diyor. Dünyadaki ve ahiretteki düzen bu çözümle bozulmamıştır bozulmamasına da yüz yüz yıllar geçmiştir bu şekilde ve haremin kadınlarının dişleri dökülmüş yaş ortalamaları 80-90 lara varmıştır.... Yani eski güzelliklerinden artık eser yoktur...
Yıl 2013... Mekanları cennet olsun tüm iyi veya kötü, eli kana bulanmış veya karıncayı inciltmemiş erkekler Hakkın rahmetine ecelleri gelmeden kavuşmuştur. Yine de Saray parlak bahardan kalma bir güne uyanmıştır.
Hürrem Sultan da artık ne gam ne de tasa kalmıştır. Tabii sarayda halen ufak tefek pürüzler çıkmaktadır. Her zaman olduğu gibi yaa terastan savrulan saçları ile Haliç'e bakmakta, ya da dairesinin kapısına gidip dışarıdaki sesleri dinlemektedir.
Hürrem'im o bildik şivesi değişmemiştir. Sülüman Sülüman diye diye eskisi gibi Sülüman'a sulanmamaktadır, devlet işleri de zaten sarayın dışına taşındığından halvet'e falan da gitmesine gerek kalmamıştır.Hürrem nakışa merak sarmıştır,çok güzel kanaviçeler işlemekle gün geçirmektedir.. Ne yapıp ne edip vaktiyle Perşembe gününü resmi tatil ilan ettirmiş olmanın huzuru yayılmıştır yüzüne. Sarayda Perşembe ve Cuma günlerinin resmi tatil olması nedeniyle Perşembe akşamları halvet faslı böylece topyekun bitmiştir yani har har kalmamış Harem bu anlamda harem olmaktan çıkmıştır yani çocukların izlemesinde sansürlük sahneler Fiamma tarafından kendiliğinden imha edilmiştir. Bu Sülüman'ın da işine gelmiştir ki sarayda şiirler yazabileceği güzellikte kimse kalmamıştır , o da, tebdili kıyafet istediği gece Eleni'nin mekanına gitmekte ve vur patlasın çal oynasın eğlenmekte, doğan çocukları da böylece saray dışında kaldığından doğal ortamda korunmaktadır. Sair zamanlarda gerekmedikçe odasından çıkmamakta ve boş zamanlarını bujiteri üreterek geçirmekte böylece hiç kimse ile karşılaşma lüzumu hissetmemektedir. Ara sıra Parga'lının kemanını alıp tıngırtmaktadır balkonda... Hazine ona yüzük, buna kolye hediye et, vezirin harcırahına zam yap derken tükenmiş eskisi gibi değerli taşlar kullanamadığından biraz canı sıkılmaktadır bu duruma...
Şimdi yine Hürremin odasına dönelim ve kulak verelim bakalım neler oluyor?
Fiamma'nın Notu: Arkadaşlar haftada 1 veya 2 yayın için söz verdim:) Yayınların tekrarı yoktur ancak geri gidip okuyabilirsiniz:))