Semer:))

Hamala semeri yük olmazmış diye boşuna dememişlerse de o semer nevi maalesef bizde yoktu ya da sırtımıza yükü vurmadan akıl edemedik, efendim:)) 

Yaz dedik, deniz dedik, havuz dedik, sağlık dedik, güneşten korunalım dedik, bluzdü, pareoydu, ıvır zıvırdı faideli bişilerdir deyip kesip biçtik diktik dikmesine de her gün bunları sırtlanıp taşıyacak zat nerede onu hiç hesap edemedik:(

Taşıdıklarım sadece bunlar olsa iyi, en az 2-3 yedek mayo, biri kısa biri uzun 2 kitap, ceyolar, minder yaygısı, gazetelerim, kalemim, gözlüklerim, tarağım, şampuanım, güneş koruyucularım, su mataram, meyvem, biskuvim, kartlarım, param, anahtarım, kilidim, cızım, çakmağım, cikletim şekerim derken yükün kantarını iyicene kaçırdık. En hafifinden çantalar, çift askılı omuzdan geçmeli sırt çantaları seçtim olmadı kendim kumaştan diktim ne yaptımsa fayda etmedi, taşıdıkca bilemedin 4-5 kilo yük oluyor 40 kilo. Velhasıl kelam sağlık için derken sağlığımızdan olmaya ve yeni eklenen ağrılar yüzünden hergün hap avuçlamaya başladık. Kısa mesafe için ''Yürüyüverseydiniz yaa'' diyen  taksicilerle didişmekte çabası tabii:(

Düşündüm,taşındım, ev içinde gezindim ve sonunda bana semer olacak eski bir evrak-bilgisayar çantasını tam ablam tarafından atılacakken havada kaptım. Elinde neredeyse görmedim ama bayağı yıpranmıştı otobüs bagajlarında, yer yer kumaşı silmeyle giderilemeyecek şekilde araba yağı ile  kirlenmiş ve bir yerlere takılıp yırtılmıştı üstelik. Önce yırtıkları diktim, bir su sildim, atan kenar bantlarını sararak onardım sonra hazineden neşeli bir kumaş bulup tümünü olmasa da lekeleri gizleyecek şekilde kısmi olarak kapladım. Arka bölümüne bir gazetelik ile kitap cebi ve yandaki yırtığı gizlemek içinde ekstra bir ıvır-zıvır cebi yaptım. Şipşirin misler gibi oldu vallahi, hem onca yükü parmak ucumda taşır oldum, semeri sırtıma vurmama da  gerek kalmadı:))Kullanımı öyle bir rahat ki tek bir parmakla peşinden geliyor naz etmeden...

Verdiği malı 2 gün sonra pişman olup geri almaya pek bir bayılır eski sahibesi:)) Ama hiç yağma yok bu benim semerim, ee çok tutturursa yaptıklarımı söker veririm öyle değil mi ama?

Hem ben bunu kısa yolculuklar için bavul olarak bile kullanırım, EE Banucama gideceğim deyip deyip duruyorum. Boş gider dolu dönerim, bayağı bir şey alır içi:)))

Sevgili Meralciğimmmm, iftara gideceksin yaaa iyi kolaçan et hazinenin merkezi bodrumu:)) Dekupajları hızlandırdı,  yükte hafif pahada ağır aklında ne kalırsa yazdır bana ki aceleye gelmesin işim:))
Bu arada ben Banucamın yaptıklarını da kendisini de çok seviyorum, her ne kadar fazla bilip de şımarmasın istesem de işte bu bir itiraftır:)) Baksanıza şu yazısındaki yorumda  nasıl da naralar atmış ''Oleeyyy , Fiamma kutumu beğendi'' diye:)) Gel istersen bodrum da yat diyor da arazi öyle geniş ki  oradakileri nereye taşıdı da bunu o kadar rahat söylüyor diye de kuşkudayım yani:))