MIHLANAN YÜZYIL-5

Evet Mihrimah  has bahçede  dalgın dalgın dolaşmakta ve bahçenin çiçeklerini yolmaktadır.

Babası da dahil başına çorap ören herkes yüzünden hafifçe dellenmiştir. Hürrem Sultan tarafından aleltecel 7 dilsiz cellatla ağabeyi Şehzade Mustafa'yı katlettiren ve sadrazamlığa getiririp getirilip götürülen Rüstem Paşa ile zorla  evlendirilmiş ve son sadrazamlık görevinden alınışını bahane ederek Rüstem Paşa'yı nihayet boşamış ve baba evine dönüp eski dairesine yerleşmiştir. Ahhh ona kimler aşık olmamıştır ki Mimar Sinanlar mı Taşlıcalı Yahya Efendiler mi? Ahhh bu hale düşecek bir taze olarak solup gidecek has bahçede. Aklında Taşlıcalı Yahya Efendinin aşk şiirleri hasbahçe kapısına bakarak onun dönüp  bu hayattan kurtaracağı hülyalarını kurmaktadır.

Annesini çok iyi tanıdığından kendince ondan intikamını almakta ve Valide Sultan'a büyük bir şefkat göstererek yaklaşmaktadır.

Dinleyelim bakalım ne konuşuyorlar...

Ayşe Hafsaaaaa    -  Mihrimahhhhh!! Mihrimahhhhhh!!! Biz geldikkkkk , hadi gel köşe kapmaca oynayalım...

Mihrimah              - Hoş geldiniz Validem, hoşgeldin Valide Sultaaaanımmm ne tatlısın bugün, hadi gelll seninle has bahçe kapısını tıktıklamaca oynayalım? Bakarsın  Yahya abin oraya gelir, mersiyeleri okur bize...

Hürrem                 -  Halen mi aklın o kapıda Mihrimah!!! Zinhar men ediyorum o kapıya yaklaşmanı. Taşralı   da Taşlıcalı da gelmeyecek artık neden beni üzüyorsun kızım. Neden neden???? Gel he deee arayıp buldurayım seni Matrakçı ile baş göz edeyim.

Mihribah              - Hiç bıkmayacaksınız değil mi validem entrikalarınızdan, yine ne çoraplar örmeye çalışıyorsunuz başıma. OOO matrakçı dediğiniz dedem yaşında, kaçıncı düzmece  evliliğidir hem Allah bilir?

Hürrem                 - Mihrimah kızım yapma etme, ondan iyisini mi bulacaksın, seni bu halinle bir tek o alır, bunu zinhar unutma!

Mihribah         - Hayır validem yanılıyorsunuz, ben bu kapıdan ya Taşlıcalı'nın kolunda ya da Malkoçoğlu'nun atının terkisinde çıkacağım, görürsünüz siz!!!

Hürrem          - Ahh Mihrimah!! ahhh iflah olmayacaksın hiç sen!!!

Ayşe Hafsa    - Evettt Mihrimahcığım evet, Malkoçoğlu gelsin, sen, ben, Süleyman, ve Malkoçoğlu fayton'a binip gezelim tatlı tatlı...

Hürrem          - Ayşe Hafsa, ben sana ne tembih ettim az önce, zinhar men ediyorum Sülüman'ı düşünmeni!

Sülüman benim hünkarım, senin oğlun. Sen Valide Sultan'sın ben Haseki Valide Sultan'ım. Sülüman benim resmi nikahlı kocam, sen benim kayınvalidemsin. Mihrimah senin torunun, sen onun babanesisin!Off offf!!Mihrimah benle Sülüman'ın kızı...

Ayşe Hafsa     - Hadi Mihramah çabuk kaçalım anneden, yine başladı deli deli konuşmaya...

Mihrimah        - Hadi hadi kaçalım Ayşe, hiç aklım ermiyor zaten bu saraydaki akrabalık ilişkilerine...Koş koş kerdeşim yakalamasın bizi Validemizzzzz:)))))))