Sessiz gözüksem de blog alemde içsel olarak sessiz değilim, yazacak mecalim yok ama geceleri gezinip gezinip sayfalarınızı imkanım olduğunca takip ediyorum. İçim çığlıklar atıyor, normal, sakin, rutin, bol kahkahalı olmasa da kabullendiğim, rıza gösterdiğim hayatıma dönmek isterken bir yanım, bir yanım halen gerçek dünyadaki zorluklarla sorunlarla boğuşup durduğundan keyifsizliğimi bireysel olarak yaşamak paylaşmamak için çabalayıp duruyor...
Ocak ayında babamın ani rahatsızlığı ve hastaneye yatması ile başlayan süreç Şubat başında vefatı ile beni yeni, hoyratlığından, yorgunluğundan kaçmak istediğim bir hayata yönlendirdi. Bütünüyle hiçbir zaman kaçamadım , kaçamıyordum da ama babamın vefatının ardından veraset işleri, bankalar, resmi daireler ile yine bürokrasinin buram buram sindiği bir dünyaya dönmeme sebep oldu.
Mesleğimden emekli olduğumdan bu yana değişen başkalaşan bir sisteme ve sistemin bir dizi tuhaflıklarına maruz kalınca bunları sizlerle de paylaşmak dertleşmek istedim.
Elektronik, digital ya da adı her ne ise sanal sistemi yıllarca çalışan bilgisayara aşina bir insan olarak ben gibi bir insan kullanırken zorluk çekiyorsa, bizden yaşlılar, eğitimi yeterli olmayanlar kimbilir neler yaşıyordur. Herkesin çok memnun olduğu o düzelmiş diye görünen sağlık sisteminden tutun SGK Güvenlik Sistemine, Bankacılık/Belediye/E-Devlet işlemlerinden tutun Yargı sistemine kadar digitalleşen ve insansızlaşan bir bürokrasi içinde nasıl yalnızlaşan ve yaşadıkları dramları bilmediğimiz akli melekeleri yeterli olsa da becerilerinin eksikliklerinden dolayı yardımsız hiçbir haklarına kavuşamayan insanların var olabileceğini düşündükçe büyük üzüntü duydum. Evet sistem 2100 yılllarına göre çok ileri bir bilgi sistemi üzerine kurulmuş olabilir:)) ama insanımız ne durumda, insanımızın eğitimi ne durumda, insanımızın bugün ihtiyaçları nedir, kendi hayatlarını idame ettirebilecek yeterlilikleri yasalarca ve sistemce korunuyor mu diye düşünür buluyorum her elimi atmak zorunda olduğum konuda. Allah yardımcımız olsun....
Bu hislerle Face hesabımda kaleme aldığım yazımı buraya da taşıyorum. 2100 yıllarına varıldığında sistem halen hesaplarımızı aktif olarak korursa bu da mı oluyormuş, VAY BE NE SANCILAR ÇEKMİŞ BİZDEN ÖNCEKİLER BU DÜNYADA diye aval aval bakar sonraki nesiller ve onlara bu sancılı dönemimiz ibret olur en azından.
İşte o yazı...
Kendim için düşünüyorsam namerdim! Hep benden yaşlıları, akılları bu digital dünyaya ermeyenleri, az öz işle hayatlarını idame ettirmeye çalışanları, elleri titreyenleri, karşısına digital makina çıkınca eli ayağına dolaşanları düşünerek üzülüyorum, içim acıyor.
Yaşadığım şu süreçte herşeyin hızlı bir şekilde telefon iletişim dünyasına(sanal insansız ortamda yapılan tuşlamalara)bağlı olduğunu gördüm ve bizzat zorluklarını da emekli bir bankacı olmama rağmen bütün bu beceri kabiliyeti olmayan insanların sızısını duyarak yaşadım. Bir örnek vermem gerekirse benim annem mesela yapamaz:( Yapamaması demek islerini kendi başına yürütememesi demek, yapamaması kendi hayatını yardımsız idame ettirememesi demek, yapamaması sağlıktan, hukuktan tutun bankacılık işleri ve devlet kurumlarında hizmet alamaması demek. Yardımsız bunları yapamayan, bizler gibi yakınları olmaya insanların da çevreden yardım almaya çalışırken dolandırılması demek:(
İki gün önce saaterce UYAP YARDIM MASASI denilen bir yere ulaşmaya çalıştım ki verilen numaralardan ulaşmak mümkün olmayınca işi atlayıp Çağlayan Adliyesine kadar vardırmak zorunda kaldım oturduğum yerden belki de yapabileceğim işlemleri.
Bütün yaşadıklarım bir yana bu yazının konusu ANNEMİN KIZLIK SOYADI SORUNSALI:1 hafta önce zorunlu hesap açtırdığım Garanti Bankasından ATM kartım geldi ve şifremi sanal ortamda oluşturacağım söylendi. Bugün müsait bir zaman bulup şifre işlemini halledeyim dedim. Garanti Bankasının 444 03 33 telefonunu aradım, digital kayıt sistemi ile ''Kart şifremi almak istiyorum'' merhalesini 2-3 kere tekrarlayarak sisteme kabul ettirip geçtikten sonra önce 16 haneli kart numaramı girmem, ardından kart üstündeki son kullanım tarihi ile kart arkasındaki numaranın son iki hanesini girmem istendi. Bütün bu uğraştırıcı aşamaları geçtikten sonra neyse ki yüz yüze görüşeceğimiz bir insana kavuştuk. (Ki çoğu kişi bunu dahi başaramaz diye düşünüyorum zamanla yarışırken bir bankacı olarak) İnsana kavuştuğumuzda bu kere güvenlik için annenizin kızlık soyadının harfleri isteniyor. Benim bahtıma ilk iki harfi çıktı. İlk iki harfi çok iyi bildiğimden kendimden emin olarak söyledim ki karşımdaki ses sistemin tanımadığını söylemez mi!!!!! Nasıl yani oldum, tekrar denemesini istedim, deneme yine sonuç vermedi.Ve bana en yakın banka şubesine gitmem söylendi. Ne yani dedim ben sizin saloz elemanınızın yaptığı hata yüzünden neden şubeye gitmek zorundayım.(Ki benim oturduğum yerden en yakın şube 13 km)
Şubenin telefonunu istedim ve senin salozluğunun cezasını ben çekmek zorunda mıyım diye aradım. Halen yanlış söylemişsinizdir diyor başka birşey demiyor. Niçin siz sisteme yanlış girdiğinizi kabul etmiyorsunuz diye direndikçe de aldığım yanıt aynı oldu. Çünkü süt gibi kaymak bağlamıyor üzeri konuştukça, o doğru, o haklı, sistem yanlış yapmaz ve siz muhtemel hatta muhtemelden öte kesin suçlusunuz. İşte o kadar!!!Bu vesile ile GARANTİ BANKASI A.Ş. bünyesinde annemizin KIZLIK SOYADINI istediğimiz gibi değiştirebildiğimizi öğrendim ki küçük dilimi yutacaktım şaşkınlıktan. Bu nasıl bir şeydir aklım ermiyor halen, mecbur gideceğiz şubeye,ÇÜNKÜ ŞUBE DIŞINDA ŞUBEYE GİTMEDEN DÜZELTME İŞLEMİ yapılamıyor ama madem güvenlik ANNE KIZLIK SOYADI bunu keyfi olarak değiştirilmesinin hukuki olarak mümkün olmaması gerekir ki bu herhangi canının istediğinde değiştirebileceğin sevdiğin yemek, okulunun adı, beslediğin hayvan gibi bir GÜVENLİK SORUSU değildir.HER BİRİMİZ BİR SİSTEMİN MAĞDURUYUZ VE BU KOKUŞMUŞ İÇİNDEN ÇIKILMAZ VE BİR YERDE KİLİTLENECEK YALAN BEYAN ÜZERİNE DE rRAHATLIKLA TESİS EDİLEBİLECEK BİR SİSTEME DOĞRU YOL ALIYOR. YAZIK BU ÜLKEYE HER GEÇEN GÜN DAHA ÇOK ACIYORUM, DAHA ÇOK ACIYARAK KİMLERİN ELİNE KALDIĞIMIZI GÖRÜNCE GELECEĞİMDEN CİDDİ ENDİŞE DUYUYORUM.
İllet oluyorum ben de o 444'lü numaraları aradığımda "bi insan"a ulaşamamaya :( Bezdiriyorlar insanı resmen ve bence de bu iş gerçekten de çok zor, bütün o işlemleri, bilgisayardan ya da telefonla halledebilmek pek çok insan için neredeyse imkansız... Belki de istedikleri budur! Yıldırmak, vazgeçirmek, "Almayayım, kalsın!" dedirtmek...
YanıtlaSilFiamma'cığım, en eski blog dostlarımdan birisin. Eski yazılarıma göz atınca, yorum yolu ile o günlerde ne çok yazıştığımızı gördüm ve birden içimi özlem duygusu kapladı. Özellikle arayıp buldum seni. Ne oldu da biraz uzak kaldık diye üzüldüm. Yazını yine keyifle okudum. Güzel uslubunla döktürmüşsün. Yine sık sık görüşmek( yazışmak) dileği ie sevgilerimi gönderiyorum.
YanıtlaSilşulem öncelikle babacığın tekrar üzüntülerimi bildirmek istiyorum sana sabır diliyorum.nur içinde yatsın inşallahç
YanıtlaSildiğer konuya gelince yazdıklarına düşüncelerine sonuna kadar katılıyorum.geçen ay kurum banka değişikliği yaptı tabiki yine bize sorulmadan.14 yıldan sonra iş bankasını bırakıp garanti bankasına geçtiler.nbizde koyun gibi mecburen geçtik.(ilk maaş sonrası dilekçe verdim iş bankasına dönmek için) neyse.şifre almak için bir kaç arama sonrası teli tutturdum ve ilk aşamaları geçtikten sonra şifre oluştururken söylenenleri tam anlamadığımdan mı türkçesinde sorun olduğundan mı kulağım duymadığımdan mı araya gittiğinden mi bilmiyorum otomatikman istemediğim halde bana yollanan kredi kartınada şifre almış ve hatta ailem güvende sigortasını 12 aya bölünen taksitlerle karşılanmak üzere satın almış oldum.kredi kartına peşin ödeyip kapatayım diyorum sistem kabul etmiyor.gününden önce parayıda yatıramıyorum.öyle dandik bişeyki! ne desen haklısın o yüzden.Allah sonumuzu hayır eylesin.ülkede zaten yaşlı ve emeklileri gözden çıkarmış bir durum var.sabunluk olarak gördüklerini düşünüyorum.ki en çok değer verildikleri ve en çok sevilip sayılacakları zaman olsa gerek!