
Evet pes ettim ama 2 gün direndim bu da başarıysa başarı :)) Kış günü herkes eve kar nedeniyle kapanınca dadandılar hamur işlerine. Bense ne kadar mutfaktan uzak durmaya çalışırsam çalışayım 724 KM uzaklıkta kâr etmiyor şu ekran sayesinde, gözüme gözüme sokuyorlar pohaçaları, üstelik nar gibi kızarmışlar. Onun kanına kim girdi bilmiyorum ama
Sevgili Cebimdeki Renkler açtı bu işi başıma. Vallahi bugün pek hamaratlığım üzerindeydi. Önce üstten üsten günlük ev temizliği, ardından ütü, ardından semt pazarı ile sabah programımı tamamlayıp eve geldim ve pohaça yapacağım diye soluk soluğa pazar malzemelerini yerleştirdim ve mutfağa girdim. Saat 14.00 olmuştu malzemeleri önüme dizmeye başladığımda lakin her evde bulunanın aksine ben de kuru maya yok yaş maya vardı,tam buğday unu ne diye aranmadan mevcut unu kullanmaya karar verdim ve elimde olanlarla da olur diye işe koyuldum. 40 gr yaş mayadan 1 çeyrek ayırıp kalanını, ılık süt ve şekerle mayalandırdım. Sevgili Cebimdeki Renklerin tarifini aynen uyguladım ve mayalanması için buzdolabına strechleyip koydum, 3 saat bekleyecekmiş. Ama zaman az çay saatine yetişmesi bu durumda imkansız, ani bir kararla hamuru buzdolabından çıkarıp kaloriferin üstüne koydum bu defa ve25 dakika mayalamaya bıraktım. Zamanla yarışıyorum adeta oldu saat 15.30. Hemen hamurdan rastgele parçalar kopararak bir tepsi sade, bir tepsi de peynirli yaptım. Tekrar beklemesi mayalanması gerekiyormuş, pişme süresini de hesaba katınca çay saati 18.00'lere kayacak, evdekiler tepemde git gel bekliyorlar, daral geldi bana mutfaktan adam kovalamaktan, 2 tane küçük fırını aynı anda yakıp kapakları açık olarak ısınıncaya kadar tepsileri yerleştirdim içine. Fırınını iyicene ısınması 10 dakikayı aldı, aynı anda kapakları kapattım ve 180 derecede üstleri kızarıncaya kadar pişirdim, puf puf kabardılar enfes bir görüntü. Bu arada annemle çayı demledik, eldivenleri takıp fırından pohaçaları çıkarmıştım ki baskına uğradık. Bade ile Buse hanım annesini babasını teyzesini alıp bize surpriz yapmışlar, minicik parmakları ile kapıyı çalıyor. Bağrışlar çağrışlar arasında çay sofraları kuruldu ev şenlendi. Pohaçalar pohaça niyetine büyük bir beğeni ile yenildi, kalanlardan paketlenip gelemeyenlere gönderildi.
Sıfır sıfır elde var sıfır daaa ben pek bir şey anlamadım bu pohaçadan:)) Herkes bir iltifat pohaça niyetine yedi yemesine de ben pohaça yapacağım derken bütün bu kardığım malzemelerle ortaya bildiğimiz klasik pohaça tadında bir şey çıkaramadım. Lakin çok güzel leziz sandwich oldu benimkiler. Tekrar yapar mıyım evet yaparım hem de ayıla bayıla ama sandwich olarak yaparım.
Yazıyı hazırlarken gittim geldim baktım Sevgili Cebimdeki Renklerin resimlerine bir daha bir daha ama yok onunkiler resmen pohaça. Diyeceğim o ki benim yaptığım gibi tarifi uygularsanız sandwich, Sevgili Cebimdeki Renkler'in yaptığı gibi uygularsanız pohaça oluyor, haberiniz ola. Tercih size kalmış hangisini canınız çekerse onu yapıverin yani:))